- Danimarka’daki Andelsbolig modeli: Bu modelde kooperatif ortakları, dairelerin bireysel olarak sahibi olmak yerine, piyasa koşullarından bağımsız olarak binadan hisse sahibi olmuşlar. Hisseler, konut yasasının belirlediği “kullanım değeri kriterlerine” göre hesaplanmış. Kooperatiflere sağlanan kamu desteği, bu modelin ülke genelinde yayılmasını sağlamış. Halen Kopenhag’daki konutların %35’i kollektif mülkiyet rejimindeki kooperatiflerin elindedir.
- Katalonya’daki kooperatifçilik uygulaması, konutun özel mülkiyetten çıkartılması ve kullanım hakkı ilkesine dayalı başarılı bir modeli ortaya koymuş. Konutlar ticari mal olmaktan çıkarılmış ve “temel yaşam hakkı” düşüncesiyle kullanıma sunulmuştur. Müşterek mülkiyet ve kullanım hakkı üzerine kurulu bu model, hem bireysel kazanç peşinde koşmayan hem de topluluğun ihtiyaçlarına duyarlı yeni bir konut politikasının çerçevesini oluşturuyor. Kooperatifin inşaat sonrasında da devam ettirilmesi, sıkı topluluk bağlarının oluşmasına ve insanların yaşadıkları mahallenin huzurunu büyütmesine sebep oluyor.
- Uruguay örneği: Kooperatiflerin entegre örgütlülüğünün ve devlet desteğinin ne büyük avantajlar ortaya koyabileceğinin en güzel örneklerinden biridir. 1970’de kurulan FUCVAM Kooperatifler Federasyonu 41.300 aileyi bünyesinde barındıran 910 kooperatifi bir araya getirip, 400 yeni kooperatifin kurulmasına öncülük ediyor.
Bu kooperatifler, mahallelerin toplumsal örgütlenme ve etkileşim biçimi olarak işlev görürken, bir yandan da yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik, eğitim, sağlık, spor gibi hizmetlerin demokratik bir şekilde sunulmasını da sağlıyor.
Uruguay modeli, kapsamlı kamu desteğiyle güçlenerek devam ediyor. Sosyolog, mimar, mühendis gibi profesyonellerden oluşan ekipler, projelere teknik destek veriyor, kamu uygun arazi tahsis ediyor ve gerekli finansman, düşük faizli, uzun vadeli kredilerle sağlanıyor.
Bu örneklerin farklı tercihlerle şekillendiğini görebiliriz; Yerel ya da Merkezi hükümet veya belediyeler inşaat için arazi sağlayabiliyor. Kamu, çok paydaşlı bir kooperatifte, hissedar olabiliyor. Kamu sübvansiyonlar, vergi avantajları ve/veya ucuz krediler sağlayabiliyor.
- Bir de Kira Kooperatifi örneği var. Belçika, Brüksel’de 17 belediyede faaliyet gösteren Comensia Kira Kooperatifi başarılı bir model ortaya koyuyor. Yerel hükümetin ortak olduğu Comensia, karar alma süreçlerini toplumsallaştırması, dezavantajlı grupların gelirleri ile konut maliyetleri arasındaki uçurumu kapatmaya destek olması bağlamında olumlu bir örnek. Kooperatif son dönemde iki ayrı sosyal konut şirketi ile birleşiyor. Kooperatifin gayretiyle bir topluluk merkezi, kooperatif bostanı ve yerel bir televizyon kanalı kuruluyor. Kooperatif uygun fiyatla kiralık konut sağlamanın yanı sıra, sakinler arasında aidiyet ve uyum duygusunu da perçinliyor. (MAD, Türkiye’de Konut Kooperatifçiliği, 2025 - syf 28-29)
Değerli Dostlar,
Bugün konut kooperatifçiliğinin Dünyadaki iyi örneklerinden bazılarını sizler için seçtim. Yarın son bölümde yaşam hakkımız için barınma krizine çözüm olabilecek önerileri maddeler halinde paylaşacağım.
Sağlıcakla kalın..!
İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu
Koğuş B/63
Buca - Kırklar