CittaSlow Metropol

İzmir, Cittaslow 2021 Genel Kurulu’nda dünyanın ilk Cittaslow Metropol pilot kenti ilan edildi. Cittaslow Metropol, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sivil toplum temsilcileri, akademisyenler, uzmanlar ve kanaat önderleri ile birlikte yürüttüğü ve evrensel ölçekte uygulanabilecek bir büyükşehir yönetim modelidir.

Dünyadaki farklı iyi yaşam ve kent yönetimi perspektiflerini “yavaş yaşam” öğretisiyle bir araya getiren Cittaslow Metropol modeli yaşam odaklı, kentin değerlerini koruyan, sürdürülebilir ve yüksek yaşam kalitesini hedefleyen bir kent tasavvurudur. Cittaslow Metropol modelinin “Toplum”, “İyi Yönetişim”,“Kentsel Direnç”, “Herkes için Gıda”, “Hareketlilik” ve “Cittaslow Mahalleleri” olmak üzere altı temel kriteri bulunmaktadır.

Toplum, dünyadaki iyi yaşam ve kent yönetimi modellerinin en fazla önemsediği kavram.  Kentlerin değişimiyle toplumsal değişim arasında kopmaz bir bağ söz konusu. Bu çerçevede Cittaslow Metropol kriterlerinin ilki ve en önemlisi “toplum” kavramı.

Cittaslow Metropol modeline göre kent içinde yaşayan tüm sakinlerinin ortak mirasıdır. Bu ortak mirası koruyabilmek için toplumu bir arada tutan dayanışma ve gönüllülük ruhunun güçlendirilmesi gerekir. Dolayısıyla Cittaslow Metropol, kent sakinlerini birlikte hareket etmeye teşvik eder ve dayanışma ağları oluşturur. Bu sayede kültürü, doğal ve kültürel emanetleri korur, geliştirir. Yurttaşların adil, özgür, katılımcı ve sürdürülebilir bir yönetişim anlayışıyla yaşama olanaklarına kavuşmasını hedefler.

İyi yönetişim, Cittaslow Metropol modelinin ikinci temel kriteridir. “Birlikte ve etkileşerek ortaklaşa yönetme” anlamına gelen iyi yönetişim, seçilmiş yerel yönetim ile o mahallede yaşamayı seçen sakinin birlikteliğidir. Cittaslow Metropol modeline göre adil ve çağdaş bir kent yönetimi yöneticilerin bireysel kararlarından ziyade ancak kent sakinlerinin yönetime katılımının güçlenmesiyle mümkün olabilir.

Bu çerçevede Cittaslow Metropol modeli belediye temelindeki faaliyetleri uygulamaya geçirirken kent sakinlerinin deneyim, öneri ve katılımlarıyla hareket eder. Şeffaf karar alma süreçlerini mümkün kılan iyi yönetişim uygulamaları yaş, cinsiyet, yönelim, fiziki yetkinlik, din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın her kent sakinin toplumsal ve ekonomik kalkınma ile siyasi gelişimden eşit bir biçimde faydalanmasını hedefler.

Citta Slow Metropol modelinin üçüncü kriterini dirençli bir şehrin inşası oluşturur. Metropoller, hızla derinleşen iklim krizinin etkilerinin en yoğun hissedildiği yerler. Şiddeti ve sıklığı artan doğal felaketler, havanın, toprağın ve suyun kirlenmesi kentlerde yaşamı tehdit ediyor. Dirençli bir şehrin inşası için kirliliğin takip edilmesi ve azaltılması, biyoçeşitliliğin korunması, kentlerin ürettiği atık ve karbon salımı miktarlarının azaltılması, atık dönüşüm kapasitelerinin ve yenilenebilir enerji üretiminin artırılması gerekmektedir.

CittaSlow Metropol modeli, kentsel direnci merkeze alan politika ve stratejilerle kendi kendine yetebilen bir şehir oluşturmayı amaçlar. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına teşvik edecek eylem planları ile doğa ve biyoçeşitliliğin korunmasına katkı sağlar. Kentsel yaşam kalitesini artırarak yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre hedefler.

Cittaslow Metropol modelinin yapı taşlarından birini de tarım oluşturmaktadır. Üretim olmadan kendi kendine yetebilen bir şehirden bahsetmek mümkün değildir. Bu noktada doğru tarım politikaları, kooperatifleşme teşvikleri ve sahip çıkılan atalık tohumlarla başka bir tarımın mümkün olabileceğini hep birlikte İzmir’de gördük.

Cittaslow Metropol modeli tarımsal üretimi daha da verimli kılarak yerel üretici pazarlarının sayısını artırarak ve belediye tesisleri ile okullarda yerel gıda kullanımını yaygınlaştırarak kent sakinlerini iyi ve dürüst gıda ile buluşturmayı hedefler. Kırsalda üretimi destekleyerek istihdam yaratır, tesisleşme ve dağıtım ağına yatırım yaparak kooperatiflerin gelişmesine ortam hazırlar.

Cittaslow Metropol modelinin beşinci kriterini hareketlilik oluşturmaktadır. Trafik sadece İzmir’in değil tüm büyükşehirlerin en büyük sorunlarından biri. Özellikle İzmir gibi nüfusun sürekli arttığı şehirlerde bu sorun daha da büyümektedir. Fosil yakıt kullanarak hava ve gürültü kirliliğinin yanı sıra trafik sıkıntısına da sebep olan bireysel araçlar kentsel yaşam kalitesini düşürmektedir. 

Trafik yoğunluğunu azaltmanın tek yolu trafiğe çıkan araç sayısını azaltmaktır. Bunun için de konforlu, yaygın ve hızlı toplu taşıma olanaklarının yaratılması gerekir.  Bu çerçevede, Cittaslow Metropol, toplu taşıma araçlarının kullanımına teşvik eden politika ve eylemler ile karbon nötr bir yaşamı hedefler. Şehrin içindeki doğayla temas edilebilecek alanların sayısını ve kalitesini arttırarak kent sakinlerinin sakinliklerini koruyacağı, nefes alacağı ve sosyalleşeceği yerler yaratır. Bisiklet ile ulaşım ve yürümeyi gönüllendirmek için gerekli altyapı ve projeleri destekler.

Her yaştan insan için tasarlanan Sakin Mahalle Programı, Cittaslow Metropol modelinin mahalle ölçeğinde uygulanmasını sağlayan altıncı ve son kriteridir. Kamusal alanların toplum faydası doğrultusunda kullanıldığı bu mahallelerde yerel kimlik, kültür, tarih, gelenek ve doğa muhafaza edilir. Bu mahalleler içerisinde yaya ve bisiklet yolları kullanılarak temel ihtiyaçlara 15 dakika gibi bir sürede kolay erişim sağlanır.

Sakin mahallelerde tespit edilen toplumsal ihtiyaçlara Cittaslow felsefesiyle çözümler üretilir, doğrudan demokrasi yöntemiyle mahalle bütçesi çerçevesinde geliştirilen çözüm önerileri toplum katılımıyla uygulanır. Toplumsal etkileşim ve dayanışma teşvik edilir.

Sakin mahalle programının beş temel hedefi bulunmaktadır: Yurttaş katılımını güçlendirmek, kent sakinleri arasındaki etkileşimi ve dayanışmayı teşvik etmek, sağlık ve güvenlik odaklı kentsel mekanlar yaratmak, kent kimliğini tanıtmak ve güçlendirmek ve farklı işlevlere sahip kamusal alanlar yaratmak.

Cittaslow Metropol modeli ile eşitsizlik, olumsuz yaşam koşulları, doğanın yok edilmesi ve ayrımcılık gibi metropol sakinlerinin yaşam kalitesini azaltan birçok sorunu çözerken İzmir’i yeniliğin, ticaretin, eğitimin, sanatın, teknolojinin ve gelişmenin merkezi haline getiriyoruz.