Döngüsel Kültür

2021 yılında İzmir'de düzenlenen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler (UCLG) Kültür Zirvesi'nde, dünyadaki yaşamı yeniden canlandırmak için yeni bir kavram geliştirdik: “Döngüsel Kültür”. Bu kavram kültürü, yapıyı birbirine bağlayan harç, bir ağacın köklerini ve dallarını birbirine bağlayan su damlaları olarak kabul ediyor.

Döngüsel kültür, münferit sorunları geçici olarak çözen günlük uygulamaların ötesine geçiyor. Bunun yerine, insan ve doğa ile geçmiş ve gelecek arasındaki uyumu teşvik ederek yaşamın ve şehirlerimizin bütüncül bir dönüşümünü hedefliyor. Bu nedenle İzmir’de döngüsel kültürü şehirciliğin temel yapı taşlarından biri kabul ediyoruz.

Döngüsel kültür dört ayak üzerinde yükseliyor: Doğayla uyum, birbirimizle uyum, geçmişle uyum ve değişimle uyum.

Doğayla Uyum
Doğa, insanlığın merkezde olduğu bir “çevre” değildir. Hayatın kendisidir. Yaşadığımız çağda şehirler doğayı bir bütün olarak kucaklamaktan çok uzak. Buradan çağımızın çoklu krizleri doğuyor: İklim krizi, biyolojik çeşitlilik krizi, plastik krizi ve diğerleri. Bu nedenle döngüsel kültürün ilk ayağı doğa ile uyum, doğanın yaşamımızdaki nesnelerden biri değil, bizatihi yaşamın öznesi olduğunu savunuyor.

Birbirimizle Uyum
Döngüsel kültürün ikinci ayağını ise demokrasinin temel çıkış noktası oluşturuyor: Birbirimizle uyum. Bu, hayatımızın her dakikasında herkes için eşit yurttaşlığı güvence altına alan demokrasi anlamına geliyor.

Geçmişle Uyum
Döngüsel Kültürün üçüncü ayağı olan geçmişle uyum, geçmişin çoklu kültürlerine uyum sağlamadan geleceği tasarlamanın da mümkün olmadığını vurguluyor. Dünya ölçeğindeki tüm uygarlıklar, sürekli değişen bir dünyada, gelecek için bitmeyen sınırsız ilham kaynakları sunuyor.

Değişimle Uyum
İzmirli düşünür Herakleitos, “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” demiştir. Bu söz, kültürü bir dogmaya, bir ideolojiye, bir iktidar tahakkümüne dönüştürebilecek tüm olasılıkları ortadan kaldırıyor. Bu nedenle değişimle uyumu, dünyadaki diğer şehirlerle ittifak içinde daha adil ve değişime açık bir yaşam tesis etmek için dördüncü hareket noktamız olarak görüyoruz.